İNŞACI İSLAMIN SESİ

logo

İNŞACI İSLAMIN SESİ

İslam, üçüncü bir yöntem ile yeniden okunmalıdır. Bu yenilikçi, (inşa/tecdit) yöntemdir. Eğer İslam, inşacı bir damardan akıtılabilirse, zamanımız insanının derdine deva olabilir.

Müslümanlar, zamanın getirdiği sorunlar arasırda sıkışmıştır. Miadı dolmuş fetvalar, sorunları çözmemektedir.

Aşağıda bazı karşılaşılan sorunlara verilen cevapları görecekiniz. Bunlar; İslamın yenilikçi damarından gelen seslerdir. Sizlere sadece bir tekliftir.

1-İSLAM’DA MÜBAREK GÜN VE GECE VAR MI?

Cuma, Müslümanların toplanma günüdür. Kadir Gecesi, Kur’an’ın senin kalbine inmeye başladığı andır. Kandil Geceleri, sonradan oluşmuş gecelerdir.

2- DARUL HARP GÜNÜMÜZDE GEÇERLİ MİDİR?

Darul-Harp fıkhı geride kalmıştır. Artık zamanımızda geçerliliği yoktur. Yeniden ele alınmalıdır. Çağımızda Darul-Harp açlığın, yoksulluğun ve sömürünün olduğu her yerdir…

3- EŞCİNSELLİK İNSANIN TABİATINDAN GELİYORSA NE YAPMALI?

Kendini yenecek ve tutacak. Arzularına gem vuracak.

4- MUAVİYE HAKKINDA NE DÜŞÜNE BİLİRİZ?

Muaviye, Araplarda bile olmayan saltanatı Bizans’tan alarak İslam dünyasına sokmuştur. Hiç de iyi etmemiştir. Kur’an hafızı veya vahiy kâtibi olduğu sonrakilerin onu meşrulaştırmak için uydurduğu rivayetlerdir.

5- 69/40 VE 81/19 AYETLERİNDEKİ DEĞERLİ BİR ELÇİNİN SÖZÜNDEN KASIT NE ANLIYORSUNUZ?

Kur’an kaynağı bakımından Allah’ın sözü, insanlara seslenme ve ulaştırma bakımından kerim elçinin sözüdür. Çünkü insanlar karşılarında Allah’ı değil; elçiyi görmektedirler. O ayette anlatılmak istenen de budur. Peygamber bir kâhin, ruhban, sihirbaz, şair olmadığı gibi filozof, bilim adamı veya felsefeci de değildir. Emin, güvenilir, dürüst, içli bir kalbe, temiz bir vicdana, berrak bir zihne ve ruh dinginliğine sahip biridir.

6- 17/1 PEYGAMBERİN BİR GECE BEDENEN YÜKSELMESİ VE MESCİDİ AKSAY’A GİDİP DÖNMESİ MİDİR?

Bedenen değil; ruhen yükselmiştir. Kendi ruh dünyasında gidip geldiğini Ayşe validemiz de tasdik etmiştir.

7- DEVLET BAŞKANLARINCA PEYGAMBERİN ÖRNEK ALINACAK TARAFLARI VAR MIDIR?

Tabi ki vardır. O, bütün devlet başkanlarına örnek bir icraat göstermiştir. Adalet, doğruluk, dürüstlük başta gelir. Çalmamak, çalmaya göz yummamak, ceketi ile gelip ceketi ile gitmek gibi örnekler verilebilir.

8- ÜÇ VAKİT NAMAZ VAR MIDIR?

Kur’an’da namaz vakitlerinin maddeleştirilmiş düzenli bir sıralaması yoktur. Farklı yerlerde bazen iki, bazen üç, bazen dört, bazen beş, bazen de tek (gece) vakitlerinin adı geçer. Peygamberimizin uygulamasına baktığımızda Mekke’de iki (sabah-akşam), Medine’nin ilk yıllarında üç, sonraları beş, gece namazını da katarsanız altı kıldığı olmuştur.

Daha sonra bunlar farz ve nafile diye ayrılmış. Az kıldıklarına nafile, çok kıldıklarına farz namazları denmiş. Fakat sağlığında böyle ayrımlar yoktur.

Diğer dinlerde de (İbrani, Süryani, Arami) bu şekilde farklı vakitlerde adına salat dedikleri ritüel vakitleri vardır.

Cahiliye Araplarında da farklı salat vakitleri vardı.

İmparatorluklar döneminde düzeni sağlamak için namaz, beş vakitte toplanmıştır. O düzen hala devam etmektedir. Şu halde namazın “vakitlerini” fetişleştirmenin (kutsallaştırmak) manası yoktur. Önemli olan “salatı ikame etmek” tir. Yani namazı sadece ritüel olarak bırakmayıp, gereğini hayata taşımaktır. Üç, beş veya altı… Kişinin durumuna göre hepsi de makbuldür…

9- VAHDET-İ VÜCUT ANLAYIŞI NEDİR?

Vahdet-i vücut anlayışı Kur’an’a çok ters değildir. Vahdet-i vücudu savunanlardan hiç kimse alem tanrıdır, biz tanrıyız dememiştir.

Bunlar genellikle yanlış anlamanın çok olduğu konulardır.

Kur’an’da “Allah yerlerin ve göklerin nurudur” (Nur; 35) ayeti vardır. Vahdet-i vücut anlayışını bu ayetin bir tür tefsiri olarak görebiliriz.

Vahdet-i vücut sosyolojik olarak ele alındığında Kur’an’da geçen ümmet-i vahide manasına gelir. Yani sınıfsız tek toplum… Fenafillah da halkta, toplumda yok alma, kendi benliğini, egosunu bir kenara bırakıp halka karışma, kâşanelerden inme demek olur.

10- MEZHEP NEDİR?

Bugünün dünyasında eski mezheplere ihtiyaç yoktur. Herkes düşünsün. Hayatınızın neresinde şiddetle bir mezhebe ihtiyaç duyuyorsunuz? Müslüman olduğunu söyleyen insanın hayatında din yok ki, mezhebi olsun.

Sadece namaz, abdest, oruç, hac sırasında olabilir, onu da hangisine göre yapsanız olur.

Mezheplere daha çok İslam’ın siyasi, sosyal ve iktisadi bakımdan düzen kurucu ve sürdürücü olduğu yerlerde ihtiyaç duyulabilir. Yani Mezhepler o zaman içtihat ve bakış açısı zenginliği ifade eder.

11- PEYGAMBERİMİZİN KALBİ MELEKLER TARAFINDAN TEMİZLENMİŞ MİDİR?

Senin göğsünü şerh etmedik mi?” (inşirah, 1) Senin içindeki sıkıntıyı gidermedik mi, genişlik ve ferahlık vermedik mi? demektir. Göğsün yarılması, kalbinin yıkanmasıyla bir alakası yoktur.

12- AFV NE DEMEKTİR?

Fazlalık demektir. “Beni afv et” (Üzerimde fazlalık olarak işlediğim günahı yok say), “Afv edersiniz (Size fazlalıktan bir şey yaptım, özür dilerim yok sayın) “Afv olanı verin” (Fazlalık olanı verin) vb… anlamlar çıkarılabilir.

13- ŞEYTAN MI SUÇLUDUR, YOKSA ONA UYAN MI?

Şeytan, insanın içindeki kötülük dürtülerinin sembolik ismidir. Ayrıca ontolojik bir varlık değildir.

Mahmut AKYOL

 

 

 

 

 

 

 

 

Yer işareti koy permalink.

Yoruma kapalı.