KUR’AN’I KERİMİ DOĞRU OKUMAK

logo5

KUR’AN’I KERİMİ DOĞRU OKUMAK

Tek söz, Kur’an’dır.

Kur’an’ı tam bir sadakat ve samimiyet içinde okumalıyız.

Kur’an, Kelamullahtır.

Kur’an’la bağlantı kurmanın ön şartı, onu doğru okumaktan geçer.

Fakat düşüncemiz ve hissiyatımız, aklımız ve ruhumuz, imanımız ve amelimize göre Kur’an’ı anlamıyoruz.

Kur’an’la bağlantı kuramıyoruz.

Onu doğru okuyabilirsek; onun bakan gözü oluruz.

Onun gören gözü oluruz.

Onun duyan kulağı oluruz.

Onun aklı oluruz.

Kur’an’ın her ayeti bir işaret taşıdır.

Kur’an, birçok alanda bize hidayet verir.

Yolumuzu işaretlediğimiz taşlar çok eksik olduğu için, sürekli zikzaklar çizip duruyoruz.

Zikzakları telafi etmek için şimdi, Kur’an’a sarılmalıyız.

Bakara Suresi 180’nci ayet:  

Birinize ölüm geldiği zaman; eğer geride bir hayır bırakıyorsa, anneye, babaya, yakın akrabaya örfe uygun bir şekilde vasiyette bulunmak size farz kılındı. Bu Allah bilinciyle yaşayanlar için bir görevdir.”

Maide Suresi 15’nci ayet:

“Ey kitap verilenler! Şimdi size, kitabınızın sakladığınız birçok yerini açıklayan ve yaptığınız pek çok şeyi affetmeye hazır elçimiz geldi. Allah’tan bir aydınlık, bir açıklayıcı kitap geldi.”

Maide Suresi 16’nci ayet:

Allah bununla rızasını arayanlara barış ve esenliğin yollarını gösterecek ve izni ile onları karanlıklardan aydınlığa çıkarıp doğru olan yolda yürütecek.

Kur’an’ı Kerimle aydınlığa çıkarız, onunla selamet ve onunla hidayete ereriz.

Kur’an’ın muhatabı insandır.

Kur’an, bir yaşam kitabıdır.

Kur’an zulmü yok etmenin ve adaleti hâkim kılmanın kitabıdır.

Tek başına bir ekonomi, siyaset, tarih, hukuk, ahlak kitabı değildir.

Kur’an insan için bir istikamet kitabıdır.

Kur’an, bir değerler bütünüdür.

Bugün, önemli bir sorun olarak karşı karşıya kaldığımız farklı okuma biçimlerinin temel nedeni budur.

Enfal Suresi 22’nci ayet:

Allah katında yerde yürüyen canlıların en kötüsü, aklını kullanmayan sağırlar ve dilsizlerdir.

Kuşkusuz Allah takva sahiplerini sever.

Eğer Tevbe edip, salâtı ikame eder, zekâtı verirlerse yollarını serbest bırakın.

Kuşkusuz Allah, Gafur’dur, Rahim’dir.

Allah adaletle davrananları sever.

Haşr Suresi 9. Ayet:  

Daha önceden buraları yurt edinmiş ve iman kalplerini yerleşmiş olanlar, göçmenleri sevgiyle bağrına basarlar ve onlara verilenlerden dolayı haset etmezler. Kendilerinin ihtiyacı olsa bile onları kendilerine tercih ederler. Kim bencilce hırslarından arınırsa işte onlar kurtulmuşlardır.”

Oysaki Kur’an’ın sözünü ettiği şifa, yani Kur’an’ın şifa oluşu; bedendeki hastalığı iyileştirmesi değil, insanı hidayete iletmesidir.

Onu karanlıklardan aydınlığa çıkarmasıdır.

Ona kurtuluşun yolunu göstermesidir.

Onun Rabbine kul olmasını sağlamasıdır.

Hz. Peygamber’e Ebu Cehil gelir ve der ki:

Senin dinine girdiğimde bana ne var?

Hz. Peygamber de şöyle cevap verir:

Şu yanımda oturan siyah yüzlü Bilal’e ne varsa, sana da o var”.

Buna karşılık Ebu Cehil ’de “Böyle bir din olmaz olsun” der ve çekip gider.

Devamında “Ben kölem olan birisiyle aynı yerde oturamam” diyor.

Mahmut AKYOL

 

Yer işareti koy permalink.

Yoruma kapalı.