GENÇLİĞİ ÇÜRÜMÜŞ BİR TOPLUM; ESASINDA MÜNAFIK, KİRLENMİŞ, YALANCI, ZALİM VE CAHİLDİR…

logo5

GENÇLİĞİ ÇÜRÜMÜŞ BİR TOPLUM; ESASINDA MÜNAFIK, KİRLENMİŞ, YALANCI, ZALİM VE CAHİLDİR…

Gençliği hasta olan bir toplum uzun süre yaşayamaz!

Hastalık maddi ve manevi kirden olur.

Denilebilir ki, bugün İslamsız kalan insanlık kirlenmiştir. Bu kirleri ortadan kaldırmadıkça insanlık, huzur bulamaz!

Dışından Müslüman, içinden çürümüş olan bir toplum cihadı terk etmiş olur.

Esasında çürümüş milletler, münafık milletlerdir. Yahudi ve Hıristiyanlarda olduğu gibi…

Münafıklar iyilikten, güzellikten ve doğruluktan, yardımlaşmaktan, vermekten, paylaşmaktan uzak olanlardır. Yahudi ve Hıristiyanlarda olduğu gibi…

Münafıklar yaptıklarıyla övünen, bulunduğu her ortamda itibar görmekten zevk duyanlardır. Lakin münafıkça geçen bir hayatın hesabını vermek zordur.

Hâlbuki Allah insana akıl, vicdan, irade vermiştir ki, hiç bir mazeret ileri sürmesin, münafıklığa düşmesin!

En büyük münafık, en büyük yalancıdır!

Yalan küfre eşdeğer kavramdır. Yani küfür/kâfir gerçeği örtmektir.

Münafık insan, en büyük zulmü yapan, gurur ve kibir içinde bulunan, doğruluktan uzaklaştıran, her türlü kötülük, cimrilik, kıskançlık ve gönül darlığı çekendir…

Hayatın zilletine düşmüş olan münafıklar, ekmeden biçen; ‘Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz!’ tiplerdir…

Yalnızlıktan kurtulmanın ilk şartı insanın önce Allah’a inanmasıdır. Bu yetmez. ‘Cenab-ı Hakk’ın’ bilinciyle yaşayan, O’nunla irtibatını sağlayan, kopmaz bir iple bağlanan, aynı zamanda O’na güven duyandır…

Günaha ve gaflete kapılmış insanın yanında hep şeytan dolaşır. Şeytan, tüm kötü duyguların sembolü, anası ve vesvese verenidir.

Şeytan, insanın hep ‘kibir, hırs ve haset’ gibi kötü duygularını besler…

Kötülük içinde olanlar, yapmadıkları şeyleri yapıyormuş gibi söylerler.

Günümüzde insanlığın yalnız olmasının sebebi, her şeye sahip olan bir gücün yani Allah’ın yanında olduğunu hissetmemesidir…

Aslında hayat sahipsiz değildir. Fakat hayatın düzenini bozan cahil ve zalim kimselerdir.

Biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, sorumluluğundan korktular Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalimdir; çok cahildir.’  Ahzab suresi 72. Ayet

O zaman insan ne yapmalıdır?

  • Güzel ahlaklı olmalıdır.
  • Karşılık beklemeksizin iyilik yapmalıdır.
  • Allah’ı görüyormuşçasına ve ahirete gidip gelmişçesine yaşamalıdır.
  • Ya hayır söylemeli, ya da susmalıdır.
  • Allah’ın emirleri karşısında ilgisiz kalmamalıdır.

Allah’ım, Allah’ım, Allah’ım!

Sen hayatı boşuna yaratmadın!

Gökten suyu indirdin, su ile yere hayat verdin!

İşte bununla insana hayatın boş ve yalnız olmadığını anlattın!

Allah’ım, Allah’ım, Allah’ım!

Eğer insan hala Sana iman/güven duymuyorsa, verdiğin nimetlerine hala şükretmiyorsa, insan olarak hala birbiri için fedakârlık yapmıyorsa, hele birbirine sevgi ve saygı göstermiyorsa, o zaman insanlar çok cahillik ve zalimlik içine düşmüş demektir.

Dün uyuşturucu kullananlar parmakla gösterilirdi. Bugün öyle değil…

Dün uyuşturucu kiloyla yakalanırdı, bugün öyle değil…

Dün ülkeler coğrafi, sosyal ve kültürel sınırlarını korumak için bütün varlıklarını ortaya koyabilirdi, bugün öyle değil…

Bunlar için insanda ‘ahlak’ olmalıdır, bugün yok…

Allah’ım, Allah’ım, Allah’ım!

Bugün insanlık dünyasında her şey çıkar, her şey menfaat oldu

Daha öncesinde insanın sahih rüyaları olurdu. Bugün öyle değil…

Daha öncesinde insanların hayalleri vardı. Kiminin şeriat, kiminin sosyalizm, kiminin ülkücülük, kiminin Osmanlıcılık, kiminin inkılâpçılık…

Daha öncesinde insanların öfkeleri vardı.

Kiminin emperyalizme karşı, kiminin küfre karşı, kiminin komünizme karşı, kiminin de kapitalizme karşı…

Daha öncesinde insanların sevdaları vardı. Fakat 12 Eylülden sonrasında insanların rüyası da, hayalleri de, sevdası da, öfkesi de yok oldu gitti.

Geride amaçsız, gayesiz, hayalsiz, yüreksiz bir insan yığını kaldı.

Allah’ım, Allah’ım, Allah’ım!

Ülkemin insanına/gençliğine ansiklopedik bilgi yüklendi, İlkokuldan/Üniversiteye kadar geçen süreçte gençlik adeta mankurtlaştı.

Sonuçta ortaya şu eylemler çıktı:

Milletin Evlatlarının bir kısmı 6. Filoya karşı nümayiş yaptı, bazıları Turan ülküsünü sokakta aradı, bir kısmı da Beyazıt camisinde şeriat gelsin diye toplu namazlar kıldı…

Ülke insanı, tam bir kargaşa içine düştü…

ABD, Türkü Kürde, Arabı Aceme, Şiiyi-Sünniye, sağcıyı solcuya, laiki İslamcıya kırdırma politikalarını sahneye koydu!

Asrın maskeli vicdanına, medeniyet denilen tek dişi kalmış canavarına, Ebu Gureyb, Guantanamo, Kıbrıs, Kudüs, Türkistan, Bosna, Miyammar’da ki zulmün yüzüne, sözün namusu ve insanlık adına tükürülecekti,

Ama olmadı…

ABD, Türkiye’m dâhil 150 üzerinde devlete dine dayalı FETÖ İktisatlı CİA ajan yuvalarını kurdurdu, dine dayalı bu FETÖ teşkilatının diğer bir adı, devletin içine sızmış, kardeşi kardeşe düşman kılmış Karmatilik’tir…

Karmatiliğin imamına Natık denilirdi. Natık dinin gizli yönlerine vakıf, gizli peygamberiydi. Şakirtleri Natık’a ölümüne itaat ederlerdi

Natık, en son ABD adına Türk Milletinin başına 28 Şubat ve 15 Temmuz felaketlerini getirdi!

Bunu önlemek için önce gençliği her türlü yalan, dolan, entrika arasından çekip çıkarmak gerekir

Kanaatim odur ki, bu badirelerden ancak yeni bir gençlik heyecanıyla çıkılacaktı, ama olmadı

Bu topraklardan yerli ve milli bir irade eninde sonunda çıkacaktır!

İnanıyorum

Mahmut AKYOL

Yer işareti koy permalink.

Yoruma kapalı.