DİNSİZ BİR İNSAN DÜŞÜNÜLEMEZ!

logo5

DİNSİZ BİR İNSAN DÜŞÜNÜLEMEZ!

Eğer Müslümanlar birbirlerini kırıp dökmez, birbirlerine karşı asabiyet göstermezse Mülkün Sahibi Allah, onların kalplerini birbirine döndürecek, “Ehl-i Salip” olanlar, Müslümanların ensesinde boza pişiremeyecektir!

İnanıyorum ki Müslümanlar ifrat ve tefritten uzaklaşırsa, Allah’ın Rahmeti Ümmetin üzerine yağacaktır. Bu bakımdan Müslümanların kendilerini gözden geçirmeleri gerekir!

Dinin pratikte bir karşılığının olması gerekir. Erdem, fazilet, adalet, doğruluk ve ahlak, Dinin pratik değerleridir. Bu kavramlar üstüne çok veciz sözler söylemek, kitaplar yazmak mümkündür. Eğer bunların hayatta karşılıkları yoksa kuru bir sözden ibaret demektir.

Mesela bir belde de insan açlık çekiyor, zulme maruz kalıyorsa “adalet”, sadece laf olur. Böyle bir adalet anlayışı hayatta “iz” tutmaz.

Din “Ritüel” olarak anlaşıldığı sürece mabet dışında görülmez. Bu din, (Haham, Papaz, İmam, Gavs, Şeyh…) tarafından anlaşılır, yorumlanır. Bu da dini istismara açık tutar.

Kaldı ki din hayattır. Hayatın belli alanlarında olan değildir. Herkesin anlayabileceği şeydir. Nefes alıp vermek gibidir. Bu bakımdan dinsiz bir insan düşünülemez. Mülkün sahibi Allah, insan fıtratına din duygusunu koymuştur. O duyguyu söküp atmak imkânsızdır.

Bu anlamda inanç özgürlüğüne tecavüz, zorla müdahale etmek yanlıştır. Dünya herkese yetecek kadar geniştir. İnsanları ve inançları tasfiye etmeye gerek yoktur.

Bir Müslümana niye “Mülkün Sahibi Allah’a” inanıyorsun denilemez! İslam’ın gereklerini niye yapıyorsun diye sorulamaz! Bir Hindu’ya niçin “ineğe” tapıyorsun, bir Yezidi’ye niçin “Tavus Kuşuna” tapıyorsun, bir Sataniste niçin “Şeytana” (Kötülüğe) tapıyorsun diye eleştirilemez ve sorulamaz!

Çünkü değerler sorgulanamaz. Bu değerler tabii insan hakkıdır, tercihtir, iradi şeylerdir. Herkes inandığına inanır, kimse kimsenin inancına karışamaz. Allah’ın inanmakta serbest bıraktığı insana siz zor kullanamazsınız! Baskı yapamazsınız! Zor, şiddet ve baskı insan fıtratına aykırıdır.

Zor, şiddet, baskı ve tecavüz, savuma ve karşı saldırıyı meşru kılar.

Din, insan yaşamında ki problemlere çözümdür. Diğer yandan ötekine ait hakları teminat altına almaktır. Mülkün Sahibi Allah, Peygamberleri ve Kitapları bunun için göndermiştir.

Kur’an’ı Kerim baştan aşağı insanlığa (Müslümana) Kur’an’ın özeti anlamına gelen şunları söylemek istemiştir.

Kur’an’ı Kerim mütemadiyen şu ilkeleri tekrar edip durmuştur.

Fakat gerek İslam ve gerekse Kur’an’da bu hususlar görünmez hale getirilmiştir..

Biz sana tekrarlanan yedi ayeti ve büyük Kur’an’ı verdik.” 15/87

Seb´ül-Mesânî” (tekrarlanan yedi ayet) Kur’an’ın özetidir. Bunlar dinin doğru bilgileridir. Bunlar anlaşılmadan din anlaşılmaz.

Seb´ül-Mesânî’ nin “Fatiha suresi” olduğunu söyleyenler olmuştur. Bununla birlikte Seb´ül-Mesânî şunlardır demek yanlış değildir.

  • Lehül Mülk

Bir insan (Müslüman) önce bunu anlamalıdır. Zira sahip olmanın sınırı yoktur. Bunu elde etmek için insan “hırsının” esiri olur. Kaldı ki, insanın alın terinden başka hakkı yoktur.

  • La İlahe İllallah

Mutlak söz söylemek yetkisi Allah’ındır. Sevgiyi, merhameti, şefkati, adaleti kendisine farz kılan O’dur. Allah yapılamayan hiçbir şeye kulunu çağırmaz ve çağırmayacaktır. İkisi birden Müslümanın “Kelime-i tevhididir.”

  • Şirk koşmak

Kişinin Allah’laşması veya Allah’laştırması şirktir. Malım var demek, Göklerin idaresi O’na, yerin idaresi bana denmesi şirktir! Hırs şirktir.

  • Sakınmak

Herhangi bir şeye (insan, hayvan, tabiat), herhangi bir şekilde zarar vermekten çekinmek… İşte “Takva” budur…

  • Allah’a ibadet etmek

Kur’an’da en çok kullanılan kavramlardan biridir. İbadet, hayırlı iş ve değer üretmektir. Lakin günümüze gelindiğinde bu kavramın böyle kullanılmadığı, içinin boşaldığı ve alanının küçüldüğü görülmektedir.

  • Salatı ikame etmek

Ayağa kaldırın demek… Salat, Zekâtla birlikte kullanılır. Yani Zekât vererek insanlığı ayağa kaldırın demek… Bu kırkta bir vererek değil, ihtiyaçtan fazlasını vermek demek… Çünkü Salat yardımlaşma, dayanışma ve destekleşmektir. Sosyal adalet ancak bu şekilde sağlanır.

  • Bu altı şeyi yapanlara “Cennet”, yapmayanlara “Cehennem” vardır. Unutulmasın ki Cennet ve Cehennem halimizle belirecektir. Herkes odununu buradan tedarik edecektir.

Kur’an’a Bakıldığında Tefsirler, İsrailiyat kültür ve din anlayışıyla doldurulmuştur. İnsanın içini acıtan taraf burasıdır.

Diğer bir konu, “Adalet, Mülkiyet, Velayet” yeniden ele alınmalıdır. Bu kavramlar, “Seb´ül-Mesânî” kavramlarının yanına eklenmeli ve “Dini Düşünce” yeniden inşa edilmelidir.

  • Adaletsizliği, toplumdaki eşitsizliği, zengin-yoksul uçurumunu, kadın-erkek ayrımcılığının sebeplerini çözmeden “adalet” anlaşılmayacaktır. Din, bu sorunlar hakkında bir şeyler diyor ancak Kur’an’ı anlamayanların bunlardan haberi yok ki!
  • Mülkiyet, servetin kazanımı, dolaşımı, paylaşımıyla ilgili hususlardır. İnsanın alın terinden başka hakkı yoktur ilkesine bir inanılsa, dünyada sorun diye bir şey kalmayacaktır.
  • Velayet, dost/düşman idrakiyle ilgili önemli bir ilkedir. Dostluk/Kardeşlik “İdeolojiye”, çıkar ve menfaatler ise “İttifaka” dayanır. Bazen dost kavramı ittifakla karıştırılmaktadır, yanlıştır.

Önemine binaen tekrarlamakta fayda var. Din, bir vicdan işi değil, vicdanla başlayan iştir. Eğer din, sadece bir vicdan işidir denirse, o zaman din felsefe olur.

Din sadece vicdan işidir algısı, Fransız Devrimi’nin yaptığı bir tanımdır. Bu tanım, Katolik Hıristiyanlığın zulmüne karşı yapılan bir savunmadır. Vicdani bir din anlayışı, Kilisenin Avrupa’yı mahvetmesi üzerine, Protestanlığın sunduğu bir çıkış ve kurtuluş yoludur, Batı’ya laik/Seküler bir anlayış teklifidir.

Sonuç:

İnsan için Din gereklidir. İnsan dilediği şekilde inanabilir ve yaşayabilmelidir. Kimse kimsenin özgürlük sınırlarını ihlal edemez ve etmemelidir. Öldürmemelidir. Çalmamalıdır. İftira atmamalıdır. Tecavüz etmemelidir. 

Bu arada üzülerek ifade edebilirim ki, Batı’nın oyununa gelmiş, “aşağılık duygusuna” düşmüş, “Laik/Anti-Laik” kavgasına girmiş olanlar, Yurdumun insanına çok acılar çektirmiştir..! 

Mahmut AKYOL

Yer işareti koy permalink.

Yoruma kapalı.