ARTIK DEĞER NAZARİYESİ=KAPİTALİZM

logo5

ARTIK DEĞER NAZARİYESİ=KAPİTALİZM  

İslam’da birbirinin zıttı iki kavram vardır. Helal, Haram. Her iki kavramda Allah insanı serbest bırakmıştır. Çünkü insan iradi bir varlıktır.

Allah’ın rızası helal da vardır, haram da yoktur!

Açlık” konusunda bir yazıyı kaleme aldığımda aklıma Kapitalizm gelir! Yani hırsızlık, çalmak ‘Kul Hakkı’

Allah cümlemizi iyilik, güzellik ve doğruluktan ayırmasın ve Kul Hakkı yemekten muhafaza etsin!

İslam’ın özünde adalet, özgürlük, eşitlik, paylaşmak, emek, Helal, Haram gibi kavramlar vardır. Bu kavramlar üzerinde düşünüldüğünde yolunuz bir ayete çıkar. O da yaşaya Kur’an’dır.

Ve aklınıza şu sorular gelmelidir:

  • Acaba siz; açlık konusunda zalimin karşısında, mazlumun yanında durdunuz mu hiç?
  • Durmadıysanız rahatsız oldunuz mu?
  • Ben çoğu zaman Akif’in ifadesiyle bunları yaşadım. Kanayan bir yara gördüğümde hep yüreğim kanamıştır.

Allah, hayatı zıtlarıyla anlatmıştır. Zalimlere karşı mazlumları, güçlülere karşı güçsüzleri, ezenlere karşı ezilenleri savunmanın bir vicdan işi olduğu açıklanmıştır.

Allah hayatı böyle ‘takdir’ etmiş ve insan kendi kaderini böyle yazmıştır!

İnsanlığın onur mücadelesi külfet üzerinden yürür. Dünyanın en onurlu işi budur. Bu işi kendisine dert edinen zengin olmak için değil, kariyer ve konfor için değil; mütevazı bir hayatın şerefi için katlanır.

Mütevazı bir hayatın iktidarı, dünyayı insanca ve hakça yaşamakla mümkündür. Acımasızlığın yerini merhametin alması lazımdır. Bu kısaca insan olmak demektir.

Ancak bu yaşam bencil, kurumuş vicdanı yeryüzünde dikmek isteyen ‘Mamon’ (Para Tanrısı İktidarını)yok etmekle olur.

Değilse, bu insanlığın ‘yok oluşa doğru giden yıkılışı olur

İslam Dini insanoğluna boş yere gelmedi! Bilakis haksızlığı, çalmayı, zulmü ortadan kaldırmak için geldi! İslam’da biriktirmek ‘kenz’ etmek haramdır. İslam’da faiz haramdır.

İslam’da bankacılık yoktur. Yardımlaşma ve dayanışma yani infak fonları vardır. Paralar burada toplanır olmayanlara kredi olarak verilir. Sürekli oranın infakla beslenmesi gerekir. Paranın ticareti olmaz. Bankalar para ticareti yapıyor. İnsanlara faiz ile para veriyor ve daha fazlasını getir diyor. Böylece insanları sömürüyorlar.

İki kutuplu dünyadan tek kutuplu dünyaya geçilmesinden bu yana Kapitalizm iyiden iyiye azdırıldı.  Kapitalizm, dünya hâkimiyetine doğru hızla ilerledi. Dünyanın vicdanı giderek yalnızlığa ve ölüme terkedildi! Dünya, ‘Cüzdanların İktidarı’ ile yönetilir oldu…

İnsanlığın ve doğanın düşmanı Kapitalist üretim anlayışı, her şeyi tüketti. Gözü kârdan başka bir şeyi görmeyen Kapitalist dünya Doğayı yok etti, daha fazla kazanmak uğruna ozon tabakasını deldi, buzulları eritti ve yağmur ormanlarını acımadan yaktı ve katletti.

Silah şirketleri daha çok kazansın diye savaşlar çıkarttı/çıkartıyor, Mamon/tanrı masumların kanından, petrolden, Sabbah’ın eroininden beslendi/besleniyor. Çünkü Kapitalizmin varoluş temelinde ‘Makyavelizm’ yatıyor!

İnsanlığın ve doğa düşmanı Kapitalist dünya, bütün gücüyle elindeki bombaları, kimyasal gazları atıyor ve elindeki fabrikaların zehirlerini saçıyor, bundan da en ufak şekilde rahatsızlık duymuyor! Pislettiği dünyadan kaçmak için uzayda başka yerler arıyor.

  • İşte kısaca ‘Kapitalizm’ bu…
  • Kapitalizm denen vicdansız ideoloji bu…
  • Daha çok kazanmak, daha çok hırsın sonu bu…

Buna engel olmak senin, benim, insanlığın, Tarihin hepimize yüklediği bir görevdir. Mamon’un iktidarına son vermek ‘Adalet Devletini’ kurmakla olur…

Görülüyor ki, açlık ve kapitalizm, birbiriyle derinden ilgilidir!

Yazık ki insanoğlu, elinde ne varsa onu yığmanın derdinde…

Bugünkü modern dünyada (!) Kapitalist Dünyada savaşlar, büyük bir problemdir.

Savaş esnasında sivillerin ve çevrenin korunması bir yana yakmak, yıkmak, talan etmek ayyuka çıkmıştır.

Kadınlara, çocuklara, ihtiyarlara, Din adamlarına, işkence yapılmış, kadınlara tecavüz edilmiş, rehineler ve elçiler öldürülmüştür.

Düşman meyve veren ağaçları kesmeyi, çevreye zarar vermeyi, en vahşi şekilde, yeşili, ormanı, içindeki canlıları acımadan yok etmeyi alışkanlık haline getirmiştir.

Bugünkü modern dünya (!) öldürmeyi, çalmayı, yalan söylemeyi, iftira etmeyi meslek etmiştir…

***

Her ne olursa olsun bizler insanlığımızı, din ile ilişkimimizi kaybetmeyelim! Bu arada ‘Dine girmekte, Dini yaşamakta ve Dinden çıkmakta’ serbest kalalım…

Mesela namaz kılmıyorsak birbirimize sopa vurmayalım, oruç tutmuyorsak sorguya çekmeyelim, başımızı örtmüyorsak cehennemle tehdit etmeyelim, ezan vakti dükkânımızı kapatmıyorsak açmaya zorlamayalım! Bu yaptırımların hiçbiri İslam’i değildir!

Bunlar Türkiye, İran, Suudi Arabistan, Afganistan gibi ülkeler de İslam’ı farklı anlamalarından kaynaklanır. Bu da gayet normaldir.

Müslüman bir kimsenin bireysel ibadetlerini ihlal etmesi durumunda sadece irşat, nasihat ve hatırlatma yapılır.

Çünkü herkes hesabını ‘Yevmi Kıyamette’ Allah’a verecektir.

***

Baktığımızda Kur’an’ı Kerimin kırmızıçizgileri vardır. Bu çizgilerin başında ‘Hukuku’l-İbad’ (kul hakları) gelir. Bu hak o kadar büyüktür ki, her şeye Kadir Cenab’ı Hak bile, bu hakların arasına girmez!

  • Öldürmek, Çalmak, Yol kesmek, Gasp, Hırsızlık, Vurgun, Soygun, İftira, Zina,

Can, mal, akıl, nesil korunması ve güven altına alınması, bunlardan birkaçıdır…

Dünyanın her yerinde hukukun özü budur. Bu hakların cezası, her iki dünyada da olacaktır.

Hz. Ömer’in dediği gibi ‘Adalet mülkün (devletin) temelidir.’ Yani Devlet, kul hakkına tecavüz edeni cezalandırmak zorundadır. Devlet bundan saptığı an meşruiyetini kaybeder.

Devlet bazen parasını yırtanı, bayrağını yakanı, kendine karşı gelmek olarak algılar, hatta anayasal düzeni zorla değiştirmek olarak yorumlar ama asla onu öldüremez!

***

Bakınız, Dinin kökünde sevgi ve merhamet, gövdesinde akıl ve vicdan, dallarında özgürlük ve adalet, meyvelerinde dünya ve ahiret mutluluğu vardır.

İslam’a inanan kişi İzzet ve şeref kazanır. Lakin İzzet ve şeref bütünüyle de Allah’a aittir.

Size bir tapınak dininden değil; gerçek hayat dininden bahsediyorum. Bu dinde ‘Adalet devlet anlayışı’ vardır… Sosyal vicdan emek, adalet, eşitlik, paylaşım, bölüşüm İslam için en yüce değerdir…

Paranın sahibi ihtiyacı olandır. İhtiyacından fazla olan şeyde, mülkiyet ilişkisi kötü bir ilişkidir…

Bu gök kubbenin altında söylenen en doğru söz budur…

Tarih boyunca insanlık, din ve devlet adına özgürlükten mahrum bırakılmıştır.

Tanrı adına insanı öldüren Batı, hep cinayet işlemiştir

İnsanların seçtiği din, yani ‘dünya görüşü ve yaşam tarzı’ Allah’ın bir zorlaması değil, bir teklifidir. Allah Nebisine bile der ki:

Sen hatırlat, sen ancak bir hatırlatıcısın. Dayatan bir zorba değilsin.’ 88/21-22

Dinde zorlama yoktur.’ 2/156

Eline güç geçiren birisi ötekinin üzerine, Allah ve din adına, modernlik, çağdaşlık, laiklik vs. adına nasıl dayatma yapabilir?

Bu beladan insanlık çok çekti ve çekmeye de devam ediyor.

Mahmut AKYOL

Yer işareti koy permalink.

Yoruma kapalı.