KADİR GECESİ

logo5

KADİR GECESİ

İslam, ezeli ve ebedi bir isimdir. Bu ismi seçen Allah’tır. İslam, teslim olmak demektir. İslam, hayatın ortasında, hayatın kalbinde yaşamalıdır.

Din iyiliktir ve haksızlığa isyandır.

(…Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm’ı seçtim. …)

Maide suresi 3. Ayet

İbadet, insanın hayatın içinde oluşturduğu iş ve değerdir.

Emevi Kültürü etkisinde kalan Müslümanlar, ibadeti sadece bir ayin olarak gördüler. Vakti, miktarı belli olan ayinleri ibadet sayınca, İslam’ın yaşam alanını daraldı.

***

Bizde halen iki din vardır. İkisi de yaşamaktadır.

Birisi derin din. 2000 yıldır değişmeyen Şamanizm’dir.

Diğeri görünen din. Şamanizm üzerine kılıf olarak geçirilmiş İslam Dinidir.

Derin dinin beş hali vardır.

İyi düşünün, bakın neler göreceksiniz:

  1. Gök Tanrı inancı, 
  2. Yerde ki Şaman inancı,

Hoca, şeyh, pir, veli, evliya, baba, dede vs. Bunların hepsi, insan ile tanrı arasında aracıdır. Zira tek başına Tanrı’ya ibadet edilmez. Muhakkak bir aracıya ihtiyaç vardır.

  1. Atalar kültürü,

Atalara bağlılık esastır. Atalar şu anda türbelerde, anıtlarda yatmaktadır. Anıtlar ve türbeler boş bırakılmamalıdır.

  1. Kurban,

Şamanizm’de kurban kesmek dinin esasıdır. Ne kadar çok kan akıtılırsa, insan o kadar dindar olur.

  1. Domuz eti,

Eski Türk takviminde domuz yılı vardır, uğursuzdur ve o yılda domuz eti yenmez.

***

Şaman kültürü, kandil gecelerini ve türbe ziyaretlerini İslam’dan sayınca, Müslümanlar da kandil gecelerini Hz. Muhammet’ten gelen bir sünnet saydılar.

Hâlbuki Kandil Geceleri, Osmanlılar döneminde II. Selim zamanından başlayarak günümüze kadar gelen ve yukarıda adı geçen gecelerin hiçbirisini Peygamber kutlamamıştı.

Keşke bunun yerine Müslümanlar:

  1. Zenginle/yoksulun arasındaki uçurumu görselerdi,
  2. Sosyal ve ekonomik çöküntünün sebepleri üzerinde kafa yorsalardı,
  3. Hızla artan uyuşturucu kullanmaları, dizilerde oynatılan çocuk aşk sahneleri, kredi kartı mağdurlarının gözyaşlarıyla beslenen kapitalizm üzerine akıl etselerdi,
  4. Nüsukları yapıp, diğer bütün işleri hafife almasalardı,
  5. Nüsukları kuru bir tekrar yapıp durmasalardı,
  6. Belki o zaman Müslümanların kendi adına yakışır bir yaşamları olurdu.

Doğruluk, dürüstlük, kardeşlik, paylaşmak, bölüşmek, zulme karşı direnmek, haklıyı savunmak, yalan söylememek, iffetli yaşamak, doğru ölçüp tartmak, aldatmamak, sömürmemek, emeğin hakkını vermek, biriktirmemek, Allah’a güven duymak gibi Dinin temel taşlarını görselerdi.

İşte, insana lazım olan değerler bunlardır.

Müslümanlarca kandil geceleri diye bilinen gecelerin içinde, Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi olan Kadir Gecesi vardır. Ramazan ayı, açlık ayı olmakla birlikte, Kur’an ayıdır.

Kadir Gecesi, on dört asır önce Mekke’nin Hıra Mağarasında Hz. Muhammed ile başlayan yürüyüşün adıdır.

Bu sebeple değeri çok büyük ve anlamlıdır. Bu İnsanın Allah ile vicdanen görüşebileceğini gösterir. Zira Mekkeli öksüz Muhammed’ de bu gece Allah ile buluşmuştur.

Yeryüzünde herkesin Allah’a giden bir Hırası vardır ve herkes böyle büyük bir buluşmayı gerçekleştirebilir. Bu gece ve bütün her gece insanlara açıktır.

Bu gecede buluşmaya sebep olan Kur’an’dır. O da elimizdedir. Onunla yürüyen herkes, bu buluşmayı gerçekleştirebilir.

  • Yeter ki, her gece kadir bilinsin!
  • Yeter ki insanlar kendi benini, Allah’ın melekûtuna açık tutsun.
  • Yeter ki insanlar kendi Kapasitesini zorlasın.
  • Yeter ki insanlar kapsam alanlarını geniş tutsun.
  • Yeter ki insanlar Allah ile yürümeye azmetsin.
  • Yeter ki insanlar canı gönülden Allah’a kavuşmayı murat etsin 

***

Hayatı yaratan Allah’tır. Bu sebeple hayat durağan değildir. İnsanın kaderini, insanla birlikte yapan Allah’tır. Kader, her hangi bir şeyin gerçekleşeceği bir alandır.

Dikenin batması, arının bal yapması, karıncanın çalışmayı öğrenmesi, çiğ damlalarının lalenin üstüne düşmesi, onların kaderidir.

İnsan aklı sebebiyle iradi bir yol çizer. İnsan, kendini değiştirdiği zaman, kaderini de değiştirmiş olur.

(…”Oysa bir toplum kendi özündekini değiştirmedikçe Allah’da onların halini değiştirmez; bundan hiç şüpheniz olmasın…”

(Ra’d -11 ayet)

İnsan iyi, güzel ve doğru şeyler için çalışırsa, Allah’ta onun çarpan kalbi, sızlayan vicdanı, gören gözü ve işiten kulağı olur.

***

Hz. Peygamberin doğduğunda Sava gölü kurumadı. Kisra’nın Sarayının sütunları yıkılmadı. Mecusilerin bin yıldır yanan ateşi sönmedi. Dünya Hz. Peygamberin hürmetine yaratılmadı. Hz. Peygamber, ayakları şişinceye kadar namaz kılmadı.

Böyle bir Peygamber yeryüzüne hiç gelmedi.

Hz. Peygamberin tebliğ ettiği İslam, bir hayat dinidir, bir tapınak dini asla değildir.

Tebliğle yükümlü olan Peygamberler, tebliğ edecekleri hükümleri önce kendi şahıslarında yaşadılar, sonra da ümmetlerine tebliğ ettiler.

Peygamberler özellikle Çalmamak, öldürmemek, iftira atmamak, yalan söylememek, zina etmemek, adaletli olmak, emanete ihanet etmemek, gıybet etmemek, haram yememek, zulüm yapmamak” gibi hususlara dikkat çekmişlerdir.

***

Şimdi, ağaçlara bez bağlamayı, ölülerden yardım istemeyi marifet sananlar:

  • Adaleti, sevgiyi, merhameti, paylaşmayı, bölüşmeyi, toplumun hayat damarlarında kan misali akması gereken bu değerlerin neresinde duruyorsunuz?
  • Sümeyye ve Rachel’in onurlu duruşunun neresindesiniz? 
  • Sefalet ve aç bırakmanın “Şirk” olduğunun farkında mısınız?
  • Dünya nüfusunun yarısının fazlasının rızkının çalındığından haberiniz var mı?

Sonuç:

  • Kadir Gecesi demek, Kuran’ın indiği gece demektir!
  • Eğer Kur’an’ı okursunuz ve sizin ruhunuza, vicdanınıza Kuran inmeye başlar.
  • Bu ışık görüldüğü andan itibaren de sizin Kadir Geceniz başlamıştır.

Hâlbuki İslam, doğduğundan bu yana Din, hayat dini olmuştur. İslam, kandil gün ve geceler dini değildir. Din, gündüzün ortasında, hayatın kalbinde atar. Yoksa her şeyin uykuya çekildiği bir sırada yaşanmaz!

Bu da, İbadet kavramıyla anlatılmıştır. İbadet çalışmak, üretmek, meydana getirmektir. İbadet sadece bir ayinden ibaret değildir. İbadet, hayatın içinde iş ve değer üretmektir. İşte problem tam da buradadır.

Yani:

Ülkemizde namaz kılınır, oruç tutulur, hacca gidilir, başörtüsü takılır, kurban kesilir, kandil gecelerinde camiler dolup taşar, Telli Babanın Türbesi, dul kadınların istilasına uğrar…

Bir yerde yanlış yapılıyor, fakat kimse yanlışı görmek istemiyor.

Ramazan ayı ve Kadir gececi Müslümanlar için ciddi bir sınav dönemidir.

Kadir Geceniz kutlu olsun!

Mahmut AKYOL

Yer işareti koy permalink.

Yoruma kapalı.