ERMENİLER VE VATAN BÖLME FAALİYETİ

logo5

ERMENİLER VE VATAN BÖLME FAALİYETİ

Güvenlik Güçlerimiz tarafından yakalanan PKK’ lı diyor ki:

Ben bir Ermeni’yim. benim gibi dağlarda/kamplarda Yüzlerce Ermeni var…”

Siz zannediyor musunuz PKK, Kürtler için dağlarda kalıyor.

Asla…

Asala, daha önce PKK Terör Örgütünün değiştirilmiş şeklidir. Yani PKK, Ermeni Komitacılarının bir devamıdır.

Ermeni Meselesi”, Vatan Bölme Faaliyeti bizim için bir beladır.

  • Niçin beladır?

Çünkü Rus ve İngiltere gibi ülkeler, Ermeni’ye destek vermesi sonucu Osmanlıyı yıkmışlardır.

Aslında Ermeniler, Selçuklu ve Osmanlıların himayesinde uzun süre yaşadılar. Bu sebeple Ermeniler Osmanlı toplumunda tarih boyunca uyum içinde kalmış, millet-i sadıka olarak anılmışlardır.

Azerbaycan topraklarının Ermenistan yarıya yakın bölümünü (kırk yıl) işgal altında tutmuş, fakat Türkiye’nin kırk günlük yardımıyla işgal altında tutulan Azerbaycan toprakları Ermenistan’ın elinden alınmıştır.

Yine de Ermeniler, hiçbir zaman ihanetinden vaz geçmediler.

Çünkü Kudüs’ü yıkmak ve Müslümanları katletmek üzere yola çıkan Haçlı ordularına Anadolu’da Ermeniler rehberlik etmiştir.

Lozan’da “azınlık” statüsünde bırakılmış olan Ermeniler, hukuken elde edecekleri hiçbir şey olmadığı halde, anlaşmayı hiçe sayarak, Doğu Anadolu toprakları üzerinde bir devlet kurma pervasızlığına kalkıştılar.

Fransa, İngiltere ve Rusya başta olmak üzere Beynelmilel Güçler, Ermenileri Osmanlı Devletinin yıkılmasında ve Türkiye’nin parçalanmasında paravan olarak kullandılar.

Bir Ermeni Evanjelist Hıristiyan olan ABD’li milyarder iş adamı Siyonist George Soros, Türkiye’yi hedef tahtasına oturtmuş, Gezi Olaylarıyla İstanbul başta olmak üzere Memleketin altını üstüne getirmiştir.

Arkasından ABD ve İngiltere ajanı olan İran’lı bir Yahudi ananın çocuğu FETÖ’ YE 15 Temmuz darbesi yaptırılmıştır. Bu bir sömürge, mezhepçi, ırkçı hareketiydi.

Hareketin başında samimiyet, ortasında ticaret, sonunda ihanet vardır.

Sonuç itibariyle FETÖ hareketi Ermeni hareketinin bir benzeridir.

İslam Dini, Hıristiyanlıkta olduğu gibi sadece Acı, hastalık, sıkıntıları dindirmek için gelmiş olan bir din değildir. İslam, hayat dinidir.

Türkiye siyasi tarihi birlik ve beraberlik üzerine kurulmuştur.

Çatışma, karalama, koltuk ve mevkii sahibi olma üzerine kurulmamıştır.

Bu cümle, “genel geçer” bir kuraldır.

Çünkü her fıtratta bir “akıl” olduğu kadar bir “nefs” vardır.

Her fıtratta bir “Hırs” kötülük vardır. Kötülük içimizde ki “şeytanın” ta kedisidir.

Din, bu duyguları frenlemek için gönderilmiştir.

Eğer bir milleti (Dini) yıkmak isterseniz; önce içinden kullanılmaya müsait uşakları (ajan) bulun.

Rum’ların, Ermeni’lerin, Kürt’lerin ve İngiliz’lerin üzerinde Rothshild ailesinin baskın bir gücü vardır.

Aynı aile üzerindeki bu gücü kaldırınca Amerika bir “Hiçtir!

Ermeni asıllı Gladiston’un Türkler hakkında ki kaanatı şudur:

Türkleri, ya Anadolu toraklarında imha etmeli, ya da gedikleri Asya bozkırlarına sürmelidir. Sözü hala unutulmuş değildir.

Bizi ilgilendiren boyutuyla, Devletimize karşı girişilen her isyan, her terör ve her tecavüz olayının altından “Ermeni Meselesi” nin sahipleri çıkıyor olduğunu görürsünüz.

Bir ara iş o dereceye gelmişti ki, Padişahın arabasına bomba koyacak kadar ileri gitmişlerdi.

Meşrutiyet Döneminde Ermeni Komitacıları, Doğu Anadolu Bölgemizde Müslüman Halka kan kusturmuşlardır. Yani Tanzimat’tan bu yana başımıza açılan belaların sebebi Ermeniler olmuştur.

Buna rağmen Ermeniler, yapmış oldukları zulümleri ters yüz etmişler, Doğu Anadolu’da, hiçbir ayrım gözetmeksizin camilere doldurup yaktıkları insanların yanık kokularını hala duyarsınız!

İttihat Terakki Hükümeti tarafından “Tehcir Kanunu” doğrultusunda Ermeniler, İmparatorluğun uygun bölgelerine yerleştirilmiş, fakat oralarda yerlerinde doğru durmamış, ülkeyi karıştırmaya devam etmişlerdir.

Orta Doğuda meydana gelen, oradaki insanların kanı ve gözyaşı üzerinden yürütülen savaşların üçayağı vardır:

  • Mezhep savaşlarını kalıcı hale getirmek,
  • Orta Doğunun haritasını yeniden çizmek,
  • PKK ve PYD aracılığıyla İsrail ve Ermenistan’a koridor açmak.

Devletin “Adaleti”  temin ve tesis için olduğu, Adalete olan “güven” duygusunu diri tutmak gerektiği unutmamalıdır.

Kuvvetli olmak için, birlik, birlik için kardeş, kardeş olmak içinde sevgi, sevgiyi tesis etmek için de paylaşımcı olmalıyız.

Unutulmasın ki dün, Ermeni’ye yardım ve yataklık yapanlar hem canlarından oldular ve hem de koca bir İmparatorluğun yıkılmasına seyirci kaldılar. Ayrıca faturayı da bu millete ödettiler.

Oysa gerçek hiç de onların söylediği gibi değildir.

Beri taraftan Ermeniler Birinci Dünya Savaşı başlamadan önce Rusya’nın tahriki sonunda, isyanlar başlattılar.

Bu isyanlar sırasında Ermeni çeteler sayısız Müslüman köyleri bastı, çocuk ihtiyar kadın demeden topluca insanları katletti.

Rus destekli Ermeni çetelerinin katlettiği Müslüman sayısı 120 bini bulmuştur.

Talat Paşa da vakit geçirmeden Erzurum ve Van bölgesindeki Ermenilerin güneye tehciri emrini verdi.
Bu nedenle, isyancıları dağıtmak için Enver Paşa Ermenileri ve ailelerini Rus topraklarına geri sürdü. Kalanları da Anadolu içinde çeşitli yerlere dağıttı.

1915’de Ermenilerin yaşadığı trajedi bir soykırım mıdır?

Hayır…

Eğer sırf Ermeni olduğu için insanlar öldürülmüş olsaydı, evet onun adı soykırım olurdu.

Şu an İsrail’in Filistin’de yaşattığı tam bir soykırımdır. Soykırım nasıl olur, katil İsrail’e baksınlar…

İsrail’in yaptığı soykırım Filistin toprakları üzerindeyken, Osmanlının yaptığı kendi topraklarında Ermenilerin çıkardığı isyanları bastırmakla alakalıdır. Yoksa bir soykırım değildir.

Savaş şartlarında güneye tehcir esnasında Ermenilerden binlercesi salgın hastalıklar ve çetelerin baskınları gibi ve kimi sebeplerden dolayı öldükleri tarihi bir gerçektir.

Mahmut AKYOL     

 

Yer işareti koy permalink.

Yoruma kapalı.