DUA, İSİM, KAVRAM VE OLAYLAR…

logo5

DUA, İSİM, KAVRAM VE OLAYLAR…

Bu ülkede cahil, kibirli, ahlaksız, sapık, münafık tipler vardır Tümen, Tümen…

Bu ülkede iyi, güzel ve doğru olanlar vardır Bölük, Bölük…

Allah’ım!

Bizi Mekke sokaklarında kuru ekmek yiyen bir kadının oğluna uyanlardan eyle…

Allah’ım!

Vicdanla başlayan bir işe dine uyanlardan eyle!

Çünkü din hayatın bizzat kendisidir.

Din Dört kitapta yer almıştır.

Dinin olmazsa olmazları şudur:

Öldürme, çalma, iftira atma, yalan söyleme, sihir yapma, zina etme, komşuna iyi davran, putlara tapma,“ yer alır…

Sevgi; selam, kardeşlik, merhamet, dertleşmek ve arkadaşlıktır. Bunları besleyen şey de; İnfaktır.

İnfakın Özünde vermek yatar. Vermek ve paylaşmak dünya ile ahiret arasında köprü kurmaktır. Köprü, yoldur…

Allah, kullarına zulmedici değildir. Allah yaptıklarından dolayı kulunu hesaba çeker. Allah’ın Rahmeti gazabından üstündür.

Allah, Sıratıl Müstakim yolunu Peygamberler ve Kitaplarla bildirmiştir. Dileyen dilediği yoldan gider. Gideceği yolda insan için bir zorlama yoktur.

İnsan yolunu özgürce kendi seçer, dilerse de kendi değiştirir.

Allah, kulunu doğrudan doğruya izzetli ve şerefli kılmaz! İzzeti ve şerefi kişi kendi kazanır.

Allah’ım!

Günümüze, gecemize ve gönlümüze hayır doldur!

Hiçbirimizi iyilikten, doğruluktan ve güzellikten ayırma!

Öyleleri vardır ki Allah’a inanırlar, fakat Allah’ı hayatlarına asla karıştırmak istemezler!

Allah; Ahiret Gününde kimsenin soyuna, sopuna, ırkına, kavmine, kariyerine, konforuna bakmaz. O gün herkesin ameline bakar.

İnfak etmeyenler, münafık kimselerdir. Münafık, Nifak ve İnfak aynı kökten gelir. İslam, infakta sınır tanımaz. İslam bilgiyi, sevgiyi ve lokmayı paylaşmayı infaktan saymıştır.

İnsanın yediğinden, içtiğinden, giydiğinden ve önünden yolladığından başka malı ve rızkı yoktur.

Kimse malını ve rızkını kirletmesin, harama bulaştırmasın. Fazlalıklardan arındırsın. Bununda ilk yolu; Zekâtını ve vergisini vermektir.

Yaşanılan hayat sonsuz olmadığı gibi başıboş da değildir. Malınızı “KENZ” etmeyin, hırsa kapılmayın, yüz ekmeğinizde olsa günde bir ekmek yiyeceğinizi bilin.

İnsanlar arasında ki sevgi ve kardeşliğin tesisi, paylaşmaktan geçer.

Birbirlerine karşı suratları asık, kaşları çatık, yumrukları sıkılı, açları doyurmaktan ve komşu derdi sormaktan uzak toplumlar; medeniyetten yoksun olanlardır. Bunlar, sosyal kıyametin habercileridir!

Sevginin başı İnfak, devamı kardeşlik, zirvesi merhamettir. İnfak eden ve paylaşan gönüllerde sevgi köprüleri kurar.

Sevginin ve kardeşliğin içi boş olduğu için, insanlar bir araya gelmiyor! İnfak değerini yazık ki kaybediyor.

Adaletsiz güç zulmü doğurur.  Zulüm de korkaklık ve münafıklıktır.

Kur’an, Allah’ın kullarına verdiği bir emanetidir. Fakat üzülerek görüyoruz ki Kur’an hayatın, tarihin ve tabiatın dışına itilmiştir. Bu itiştir ki artık Kur’an, Müslümanla konuşmuyor!

Kur’an’da yeri ve zamanı belli olmayan olaylardan bahsedilir.

Yine Kur’an’da bazı olaylar şahıslandırılır.

Yine Kur’an’da mecaz kullanılan kavramlar vardır.

Mesela isim olarak “Maymundan” bahsedilir. Maymun denilince Müslümanın aklına hemen  Darwin’nin Evrim Teorisi” gelir.

Kur’an’ı Kerimde “Maymun” ismi üç yerde geçer.

Kur’an’ı Kerimi tarihsellikten çıkarıp, evrenselliğe getirildiği vakit, bu mesajın ve olayların bütün zamanlar için olduğu görülür.

  1. Kur’an’ı Kerim, “Aşağılık Maymun olun” ismini bazı topluluk ve insanlar için kullanır.

Peki, kim bunlar?

Bunlar sen, ben, o olabilir. Şu ülke, bu ülke olabilir. Şu topluluk, bu topluluk olabilir. Yoksa burada yalın bir şekilde Hayvanat Bahçesinde ki maymunlardan bahsedilmiş değildir.

Din, toplumları davranışları itibariyle sorumlu tutuyor, bu yönleri itibariyle insanı kınıyor ve cezalandıracağını söylüyor.

  1. Kur’an’ı Kerimin, “Aşağılık Maymunlar” sözünü önce, İsrail Oğullarının Cumartesi yasağını çiğneyenler için kullandığı görülür. Onlara “Aşağılık Maymunlar” olun demiştik. (Bakara Suresi 65. ayet)

Çünkü Allah o günü, İsrail Oğulları için infak günü, paylaşma, sahip olmama ve mülkiyet edinmeme günü ilan etmiştir.

Allah, bu yasak çiğneyenleri hem öncekilere, hem sonrakilere ibret ve sakınmaları için bir öğüt yaptı. (Bakara Suresi 66. ayet)

Aynı kavramı, Araf Suresi 166. ve Maide Suresi 60. Ayetiyle anlattı.

  1. Söyle onlara: “ Allah katında bunlardan daha şiddetli bir cezayı hak edenleri size haber vereyim mi? Onlar Allah’ın dışladığı, çok kızdığı, kendilerini maymunlara ve domuzlara dönüştürdüğü kimselerle tağuta tapanlardır. İşte bu doğru yoldan sapıp gitmiş olanları çok berbat bir yer bekliyor.” Maide Suresi 60.
  1. Kibirlenip de suç işlemekte inat edinceAşağılık Maymunlar olun” Araf Suresi 166.

İsrail Oğulları için söylenen “Cumartesi Yasağı” gününü daha sonraları İslam Dininde; anlık, günlük vakte çekildi. Yani her an, her gün, her vakit sahip olduğunuz şeylerin ihtiyaçtan fazla olanını infak edin ve paylaşın denildi.  

Çünkü Allah, yeryüzünü bütün insanlar için vatan kıldı. Hiçbir yerine sınır çizilmesini, burası benim denilmesini, kimsenin üzerinde mülkiyet iddia etmesini istemedi.

Bilakis yeryüzündeki tüm sahiplenmelerin kaldırılmasını, başlangıçta oluğu gibi dünyanın evrensel “adalet ve barış” yurduna (Cennet) çevrilmesini istedi.

İsrail Oğulları Cumartesi yasağını delmek için akıllarınca şöyle bir formül buldular. Cuma akşamından kıyı sularına attıkları balık ağlarını atar, pazar sabahı gelip çekerlerdi. Böylece hem cumartesi yasağına riayet etmiş, hem de balıklardan vazgeçmemiş olurlardı.

Hâlbuki bu tür yasaklar onların nefislerine hâkim olma ve ruhî bir terbiyeden başka bir şey değildi. Fakat onlar hırs, tamah ve aç gözlülükleri yüzünden bu yasağı deldiler ve anlamak istemediler. Böylece mülk hırsı, İsrail Oğullarının karakteri oldu. Akılları tutuldu, vicdanları paslandı, yürekleri karardı ve bu günkü azgınlıklarının sebebi oldu.

Allah, ilmiyle amel etmeyenlere nasıl “kitap yüklü eşekler” dedi ise; Tağuta tapanlar, haram yiyenler, rüşvet, yolsuzluk ve yetim malı ile karnını dolduranlara da maymun iştahlı ve domuz tıynetli kimseler dedi.

Sonuç olarak Kur’an’ı Kerim’in bu mesajı, bütün zamanlar boyunca bir ibret ve öğüt olsun diye tüm insanlığa anlatılmıştır.

Mahmut AKYOL 

Yer işareti koy permalink.

Yoruma kapalı.